Sık Sorulan Sorular

Kent konseylerinin yasal dayanağı 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 76’ncı maddesidir ve bu madde gereği kurulan kuruluşların, sivil toplumu kucaklayıcı bir yapısı bulunmaktadır. Bu nedenle kent konseyleri, hemşehri hukukunu da benimseyerek sivil toplumu bünyesine dahil eder ve kent gelişimine katkı sunar.

Kent konseyi başkanı, İzmir sınırları dahilindeki sivil toplum örgütlerinin içinden seçilir. Görev süresi ile ilgili bir yasal dayanak bulunmamaktadır ancak Yönetmelik’te birtakım düzenlemeler görebilmek mümkün. Bu nedenle kent konseyi başkanının görev süresi değişkenlik gösterebilir. Yürütme kurulunun görev süresiyle paralel olmak üzere ilk dönem için iki veya üç yıl, ikinci dönem için de üç veya iki yıl şeklinde.

Kent konseyleri, tüzel kişiliğe sahip olmadığı için sivil toplum örgütü bağlamında yönetilir ve bu nedenle de belediyelerden bağımsız, özerk bir yapıya sahiptir. Belediyelere bağımlı olduğunu söylemek doğru olmaz çünkü belediyenin bir organı değil, danışma niteliğinde bir yapıdır.

Kent konseyleri 2006 yılından 2019 yılına kadar İçişleri Bakanlığı bünyesinde iken 2019 yılı itibariyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devredildi.

Projeler çalışma gruplarında oluşur ve önce burada tartışılır. Onaylanırsa, genel kurul kararı ile birlikte belediye meclisine gönderilir. Ancak bütçe dışı bir proje söz konusu ise proje, valiye veya İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yansıyacak miktarları varsa da proje, bu birimlere yansır.

İzmir Kent Konseyi kendi bütçesi doğrultusunda aldığı kararları hayata geçirir. Ancak alınan kararların başka kurum ve kuruluşlar üzerinde bir yaptırım gücü yoktur. Kent Konseyleri bağlı bulundukları Belediye Meclislerine tavsiye niteliğinde kararlar vererek kent yönetimine katkıda bulunurlar.